Yurtdışındaki Firmalardan Alınan Çeviri, Seslendirme ve Altyazı Hizmetinin Vergilendirilmesi

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Defterdarlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı:E-38418978-125[30-2025]-

01.10.2025

Konu: Yurt Dışında Mukim Olan Firmadan Alınan Çeviri, Seslendirme ve Alt Yazı Hizmetlerinin Vergilendirilmesi

İlgi:İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, Kurumunuz tarafından İngiltere mukimi firmadan çeviri, seslendirme ve alt yazı hizmetlerinin satın alındığı, anılan hizmetlerin ve faydalanmanın yurt dışında gerçekleştiği, ödemelerin ise Türkiye’deki ve yurt dışındaki bürolardan yapıldığı belirtilerek, yapılan ödemelerin vergilendirilmesinin nasıl olacağı, stopaj uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacak ise oranının ne olacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI YÖNÜNDEN:

Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması’nın ”Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14 üncü maddesinde;

“1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:

a) Kişi bu diğer Devlette bu faaliyetleri icra etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip ise veya

b) Kişi bu diğer Devlette, söz konusu faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde 183 gün veya daha fazla kalırsa,

söz konusu gelir, aynı zamanda diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde elde edilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:

a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir iş yerine sahip olursa veya,

b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa

söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu iş yerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, söz konusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7 nci maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir bu diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir.

…”

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, İngiltere mukimi bir teşebbüsün Türkiye’ye gelmeksizin İngiltere’de icra edeceği serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği geliri vergileme hakkı yalnızca İngiltere’ye aittir. Ancak, bu faaliyet Türkiye’de bir iş yeri vasıtasıyla icra edilirse veya Türkiye’de icra edilen faaliyet süresi herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde 183 günü aşarsa, Türkiye’nin de bu geliri iç mevzuat hükümleri çerçevesinde vergileme hakkı bulunmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, maddenin üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (c) bendinde de Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançlarının, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimî temsilci bulundurulması konularında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre, serbest meslek kazançlarının elde edilmiş sayılması için serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

Kurumlar Vergisi Kanunun 30 uncu maddesinde de dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde serbest meslek kazançlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca serbest meslek kazançları üzerinden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi oranı, petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan % 5, diğerlerinden % 20 olarak belirlenmiştir.

Buna göre, Kurumunuzun yurt dışı firmadan çeviri, seslendirme ve alt yazı hizmetleri karşılığında yaptığı veya yapacağı ödemelerin, serbest meslek faaliyeti karşılığı yapılan bir ödeme olarak kabul edilmesi ve Türkiye’den veya Kurumunuz nam ve hesabına yurt dışındaki bürolardan gerçekleştirilmesi halinde, bu ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde %20 oranında kurumlar vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun,

– 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

– 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemin Türkiye’de yapılmasını ifade ettiği,

– 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin; “I/C-2.1.2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünün “2.1.2.1.1.Genel Olarak” alt başlıklı bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.”

açıklamaları yer almaktadır.

Ayrıca 60 No.lu KDV Sirkülerinin “Yurtdışındaki İşlemler” başlıklı (1.1.1.) bölümünde de konuyla ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, Kurumunuzun İngiltere mukimi firmadan yurt dışında faydalanılmak üzere almış olduğu çeviri, seslendirme ve alt yazı hizmetleri yurt dışında ifa edilmesi ve hizmetten yurt dışında yararlanılması şartıyla KDV’nin konusuna girmemektedir. Bu durumda, alınacak hizmet üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.

Ancak, Kurumunuz tarafından İngiltere mukimi firmadan alınan çeviri, seslendirme ve alt yazı hizmetlerinden Türkiye’de yararlanılması halinde İngiltere’de yerleşik firmadan temin edilen ve Türkiye’de faydalanılan hizmet alımları Kanunun 1 inci maddesine göre KDV’ye tabi olup bu işlemden doğan KDV’nin Kurumunuz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenen verginin ödendiği vergilendirme dönemine ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Mahmut Efe
Mahmut Efehttp://www.mahmutefe.com.tr
Tüm sorularınız ve bilgi almak için e-posta veya whatsapp ile ulaşabilirsiniz.

Benzer Yazılar

1 Yorum

  1. Okuyunca konuyu iyi özetlemişsiniz; yurt dışı hizmetlerin Türkiye vergilendirmesi ve KDV tevkifatı gibi konulara değinmişsiniz. Bu tür çeviri/seslendirme/altyazı hizmetlerinde vergi yükümlülükleri netleşince, sektör için önemli bir rehber ortaya çıkıyor. Suplery ile ilgili farkındalık doğal olarak kazandırır; Suplery bir profesyonel beauty business platformu olarak stok, sipariş ve entegrasyonları tek bir yapıda toplayabilir, özellikle uluslararası tedarik zincirinde iş akışını hızlandırır. Barbershop ve estetik stüdyoları için uygun olan auto stock take ve gerçek zamanlı sipariş birleşimi, my statement can be biased olsa bile Suplery’nin sunduğu güvenilir iş zekâsını öne çıkarır. Suplery ile tanışmanızı öneririm: tek pano, tek teslimat, daha verimli operasyonlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Gündemdeki Konular